2 Ocak 2014 Perşembe

Rize Kalesi

gizemle gezelim görelimden merhaba..Bu fotograf karesinde görmüş olduğunuz yer Rize kalesi.gezilip görülmesi gereken bir yer oldugunu düşünüyorum.Eşsiz manzarası insana ayrı bir huzur veriyor bununla birlikte temiz havası ve iştah açıcı yemekleride oldukça lezzetli.Rize kalesinin kısaca tarihçesine gelirsek şöyle anlatabiliriz.
Rize’de tarihi eser deyince aklımıza Rize Kalesi gelmektedir. Araştırıldığında merkezde tarihi eser yoktur.

Rize il merkezinde bulunan Rize Kalesi’nin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Bunu belirten bir kitabe de günümüze gelememiştir. Kale ilk yapılışında İç Kale ve Aşağı Kale’den meydana gelmiş, Aşağı Kale bölümü yoğun yapılaşmadan ötürü tamamen yok olmuş ve yalnızca batı tarafındaki bazı sur parçaları ile kuleleri günümüze gelebilmiştir.

Rize Kalesi’nin tarihlendirilmesi konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, Aşağı Kale surlarının bazı bölümleri Bizans İmparatoru Alexios II. (1297-1330) zamanında yapılan Trabzon Kalesi ile benzerlik göstermesinden ötürü bu dönemde yapıldığı sanılmaktadır. İç Kale ise, İmparator Iustinianus (527-565) zamanında yapılmıştır. Sonraki dönemde de Trabzon Kommenosları zamanında Aşağı Kale’nin surları yapılmıştır. Bu kale Osmanlı döneminde onarılarak kullanılmıştır.

İç Kale deniz seviyesinden150 m. yükseklikte, doğal bir yükselti üzerine yapılmıştır. Düzgün olmayan, yamuk şekilde bir planı olan İç Kale’nin girişi doğu yönündedir.

Bu kapıdan küçük bir avluya girilmektedir. Avludan ikinci bir kapı ile de asıl kaleye geçilmektedir. İç Kale’yi çevreleyen duvarlar ve surlar kısmen düzgün kesme taştan, kısmen de moloz taştan yapılmış ve kireç harçla da sağlamlaştırılmıştır. Duvar kalınlıkları1,5 m.yi bulmaktadır. İç Kale’nin yarım daire planlı beş kulesi vardır. Ayrıca doğusuna da kayalara oyulmuş bir kuyu yapılmıştır.

Kale harap bir durumda iken 1990’lı yıllarda Kültür Bakanlığı tarafından onarılmıştır. Bu onarım sırasında yıkılmış olan seyir yolu ve mazgallar yenilenmiştir.

Zaman içerisinde yeterli bakımı yapılamayan kale surları kalenin hemen alt kısmında kısmen çökmüştür.  Devamında ise surlar tamamen yok olmuş. Belirli çökmelerden sonra sur taşları da zaman içinde kaybolmuştur. Yaklaşık 200–300 metre bir alanda sur kalmamıştır.

Rize Kalesi korunma ve mal, erzak depolamak amacıyla yapılmıştır. Tepe de kalenin bulunduğu alandan iki koldan denize kadar surlar yapılmıştır. Deniz kenarındaki gözetleme kulelerinden oluşmaktadır. Eski SSK hastanesinin yanındaki kule bakımı yapıldığı için hala ayaktadır. Tabii burada yapılan onarım çalışmalarında kulenin iç kısımlarında orijinalliği dikkate alınmamış gelişi güzel yapılmıştır. Yeni hastane tarafında da olması gereken kule ise yapılaşmanın başladığı yıllarda yıkılmıştır. O bölgenin hiçbir fotoğrafı da yoktur.

Rize-Çay Bahçeleri

Yeniden merhabalar..Burasıda Rize'nin meşhur çay bahçeleri..Görmüş olduğunuz gibi çay toplamaktayız.Yanımdaki arkadaş ise nasıl toplamam gerektiğini anlatırken fotoğraflanmış bir kare..Düz gibi gözüksede tümseklerle dolu ve yukardan aşağı bakınca uçurum görüntüsü vardır fakat o kadar iyi ayarlanmışki hiçbir tehlikesi yoktur.

Çınarcık-Teşvikiye

Yalova'nın küçük ve şirin bir yazlık beldesi olan Çınarcık'ın meşhur teşvikiye şelalesi..Yemyeşil bir doğa,huzur veren su sesi insanı rahatlatıyor..Genelde piknik ve kamp kurmaya gelen insanlar buraya bayılıyor..fakat tehlikesi de var..Böcekler,yılanlar hatta ayılar bile çıkabiliyor.Bu yüzden çok dikkatli olunması gerekir.Bunun dışında kesinlikle günübirlik gezilip görülebilecek bir yerdir..

Rize-Ayder Yaylası

Burası Rize Ayder Yaylası..Ayder' 1300 lü yıllarda Halalılar tarafından kurulmuştur. Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinin 19 km güneydoğusunda yeralan 1350 m rakımda ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı bir yayladır.Ayder hiç bir zaman yayla olarak kullanılmamıştır, Ayder'i Halalılar dinlenme amaçlı kullanmışlardır. Halalılar, Hala Köyünden yaylalarına (Kavrun, Ceymakçur, Paákçur) göç ederken Ayder'de kaplıcada dinlenirler. Araştırmacı Metehan Mollamehmetoğlu Ayderin 1900'lü yıllarda bölge insanı'nın(Halalılar) bir dinlenme yeri olduğunu söyledi. Kaplıcanın geçmişi 1700'lü yılları bulunmaktadır.Başlangıçta Halalılar'ın yazın çayır biçerek(Ĥodoç), büyükbaş hayvanlarının kışlık ot ihtiyacını sağlamak amacıyla kullanılmaktayken, turizm merkezi olmasıyla bu vasfını büyük ölçüde kaybetmiş Pansiyonculuk ve gelen turistlere hitap eden hediyelik eşya mağazaları temel geçim kaynağı haline gelmiştir.